Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda bazı milletvekillerinin FETÖ ile mücadelede mağdur açıklamaları yapmaları ile ilgili AK Parti Çanakkale milletvekili Bülent Turan açıklamalarda bulundu.

SANCAR; MASUMLARI DAHA FAZLA MAĞDUR ETMEYELİM

CHP Denizli Milletvekili ve Milli Savunma Komisyonu Üyesi Haşim Teoman Sancar TBMM’de yaptığı konuşmada kamudan ihraçlarla ilgili açıklamalarda bulunurken yaşadığı bir olayı da anlattı. Milletvekili Sancar 130 binden fazla kamu personelinin meslekten ihraç edildiğini, 1300 civarı kişinin göreve iade edildiğini hatırlatırken mağduriyetlere son verilmesini istedi.

Haşim Teoman Sancar’ın TBMM konuşması;

Konuşmama Peygamber Efendimiz’in bir hadisişerifiyle başlamak istiyorum: “Bir saat adaletle hükmetmek, bir sene ibadet etmekten daha hayırlıdır.” 15 Temmuz alçak darbe girişiminin üzerinden iki yılı aşkın bir süre geçti. Bu iki yılı aşkın sürede “adalet”, “hak”, “hukuk” kavramları konuşuldu, kamuoyunun aklında FETÖ’yle gerçekten mücadele edilip edilmediği konusunda bazı soru işaretleri kaldı.

FETÖ darbe girişiminin ardından çıkarılan OHAL ve kanun hükmünde kararnamelerle 130 binin üzerinde devlet memuru vatandaşımız işinden ihraç edildi. Geçmişte FETÖ’ye para basanlar, Türkçe Olimpiyatları’na sponsor olanlar, okullarında, yurt dışlarında kalanlar, bankalarında genel müdürlük yapanlar maalesef terfi ederken neyle suçlandığını bilmeyen komiserlerimiz, askerlerimiz, memurlarımız ihraç edildiler.

Değerli arkadaşlar, ben Denizli Milletvekiliyim. Geçen gün seçim bölgemde bir benzin istasyonunda benzin alırken beni orada durduran pompacının aynen söylediklerini bir hak, hukuk ve adalet mücadelesi olarak tüm vekillerime arz etmek istiyorum. “Sayın Vekilim, ben ilimizde bir karakolda amir iken ihraç edildim. Mahkemeye çıkmadım, savcılıkça tarafımda takipsizlik kararı verildi. Beni terörist olarak yargıladılar ama hiçbir konuda, hiçbir yasada tarafıma terörist olduğumla ilgili ibare verilmedi. Ben bugün, soruyorum Sayın Vekilim: Eğer ben terörist isem neden burada serbest geziyorum, eğer terörist değil isem, savcılığa ve mahkemeye inanıyorsak, hakkımda takipsizlik verildiyse ben neden burada, bir terör damgalısı olarak benzinlikte pompacı olarak çalışıyorum?”

Değerli arkadaşlar, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvuran bu kardeşimiz bir yıldan bu yana mahalle baskısıyla evinde, işinde, toplumda dışlanmasına rağmen daha hakkında verilmiş bir karar yok.

Değerli arkadaşlar, terörün siyaseti olmaz, terörün sağı solu da olmaz; bu bir hakkaniyettir. Şimdi soruyorum: Pazarcılık yapmak zorunda kalan, inşaatlarda amelelik yapmak zorunda kalan ve evlerde temizliğe gitmek zorunda kalan bu insanlar gerçekten masum mu, değil mi? Bunun kararını verecek olan yargı, bunun kararını verecek olan Komisyonun çok hızlı hareket etmesi, biz Türkiye Büyük Millet Meclisi mensupları açısından da, toplumun güvenini kazanmak açısından da büyük önem taşımaktadır.

Değerli arkadaşlar, bu anlamda, Denizli’mizde 2 bin devlet memuru görevinden ihraç edildi, dörtte 1’i hakkında çıkmış bir karar yok; bugüne kadar OHAL Komisyonundan çıkan karar sayısı 1.300. Türkiye’de bununla ilgili, biliyorsunuz, 130 bin vatandaşımız mağdur. Artık hep birlikte el ele verip terörü ve teröristi ayıklamalı ama burada, masum vatandaşları da yargılatmamalıyız. Malum, geçmiş dönemde Sayın Binali Yıldırım’ın önemli bir sözü vardı, “Kurunun yanında yaş da yanıyor olabilir, binlerce haksız işlem yapılmış da olabilir. Bunları ayıklamak bizim görevimizdir. Bunun için OHAL Komisyonunu kurduk.” dediler.

Bu saatten sonra OHAL kalkmış ise gelin, hep birlikte adaletin tecellisini sağlayalım, bu arkadaşlarımızın devletine, milletine, vatanına küsmemelerine vesile olalım; gerçekten terörist ise benzincide değil, sokakta dahi gezmemesini sağlayalım. Ama hep söylediğimiz bir şey vardır, adalet tecelli etmeden bir kamu kurumunun müdürü tarafından “Sen teröristsin.” diye işine son verilerek o kişiyi de mağdur etmemek biz değerli vekillerin ve bu yüce kürsünün de ana görevidir diye düşünüyorum. İnanın, herkeste bu anlamda bir sıkıntı vardır. Geçmiş dönemde hep söylediğimiz ve seçim meydanlarında söylediğiniz bir söz vardır, Hazreti Ömer’in “Fırat’ın kenarında bir koyun kaybolsa hesabı benden sorulur.” sözlerini slogan edindiyseniz bu sloganın karşılığında binlerce vatandaşımızın mağduriyetini önlemenizi rica ediyorum, bu sese kulak vermenizi rica ediyorum. Hakkın ve hakkaniyetin ve bir vicdan muhasebesinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılarak artık mağduriyetlere son verilmesini rica ediyorum.

OHAL KOMİSYONU MEKANİZMASI

İyi Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu ise yaptığı konuşmada FETÖ ile mücadeleye değindi. Ağıralioğlu açıklamasında delil olmadan kişilerin meslekten ihraç edilmesinin başlı başına mağduriyet olduğuna dikkat çekerken algı ve şikayetler üzerinden FETÖ ile mücadelenin sağlıklı yürümeyeceğine işaret etti.

Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu’nun FETÖ ile mücadele konusundaki TBMM konuşması;

Bu FETÖ’cülükle mücadele ederken FETÖ’cülüğü bir isim parantezine alıp mücadele etmekten de muzdaripiz, bu bir sıfat, sıfatla mücadele edeceğiz. Sayın Başkan, FETÖ’cülük iftiracılıksa bundan imtina edeceğiz; FETÖ’cülük delilsiz, mesnetsiz insanları mağdur etmekse bundan imtina edeceğiz; FETÖ’cülük haksız yere insanlara birtakım ithamlarla insanları mağdur etmekse bundan imtina edeceğiz. Delilsiz, mesnetsiz, sadece birtakım algıların ya da şikâyetlerin arkasındaki mağduriyetleri engellemenin yolu, FETÖ’cülere verilecek en büyük cevaptır. Adaletsizliğe mukabele etme şeklimiz onlar gibi olmamalıdır. Bizim Hükûmeti temsil eden arkadaşlarımızın üslubunda en büyük şikâyetimiz şudur: Bu üslup ve tonlama, arkadaşlarımızın üslubuna bir FETÖ’cülük sirayet ettiği duygusu oluşturuyor bize. Yani ben bazen latifeyle söylüyorum ama işin ciddi tarafı var, sanki arkadaşlarımızın bazılarının içerisine bir Fetullah Gülen kaçmış gibi. Dolayısıyla, bu içinizdeki Fetullah Gülen’i çıkarmanın yolu şudur: Adalete ittiba etmektir. İhtimam göstereceğimiz şey; hakkın, hukukun yerine gelmesini temin etmek için mekanizmayı hızlı çalıştırmaktır, talebimiz budur.

OHAL İNCELEME KOMİSYONUNU KURDUK

Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Bülent Turan yapılan bu konuşmaların ardından partisi adına söz aldı ve açıklamalarda bulundu. Turan açıklamasında OHAL işlemleri inceleme komisyonunu biz kurduk dedi ve bundaki amacın mağduriyetleri gidermek olduğunu ifade etti.

AK Parti Çanakkale milletvekili Bülent Turan’ın TBMM konuşması;

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; az önce kıymetli grup başkan vekilleri ısrarla FETÖ’yle mücadeledeki mağduriyetten bahsettiler. Bakınız, haksız yere yapılan bir işlemin vicdanen hepimizi yaraladığı hususu bir gerçektir. Ancak OHAL işlemlerine sadece “mağdur” bağlamında bakmak da büyük bir tehlikeyi göz ardı etmek anlamına gelir. Meclis zaten bu konularla ilgili defaatle toplantı yaparak hem konuyu yürütme organına taşıyarak hem yasama faaliyetleri açısından yeni kurumlar oluşturarak mağduriyetlerin olmaması için büyük adımlar attı. Biliyorsunuz OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu gibi daha önce olmayan bir komisyonu hayata geçirdi. Bunu bu Meclis yaptı. 

Dolayısıyla devasa bir kavgayı, devasa bir mücadeleyi gölgeleyen yaklaşımlar “mağdur yaratıyoruz, mağdurlar var” deyip de esas zanlıları da sanki bir anlamda işleme koymayalım, adım atmayalım tarzı, iş yapıcıları, idare organını korkutacak, endişe duyuracak söylemlere daha dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum. FETÖ’yle mücadelemizde kararlı olmak durumundayız. Hâlâ kriptoların olduğu, hâlâ ihraçların olduğu günleri yaşıyoruz. Dolayısıyla mağdur kadar bu mücadelenin de kıymetinin altının çizilmesi lazım diye düşünüyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz